bay Dondante iç çekiyor

Yayınlandı: Nisan 13, 2007 / Dondante

hergünün kaderinde yazılı o uğursuz saatlerde bindiği monolog marka bir araba

ah bay Dondante biriktirilir mi bu kadar yalnızlık

harcayıver gitsin karşına çıkan ilk panayırda

meyhanelerde harca köhne tenhalarda

derken kapı açılıyor ve bay Dondante dahil oluyor sahneye

mutsuz bir evlilik sahnesine

erkeğin anladığı samimiyet

kadının anladığı aidiyet bir evlilik sahnesine

ağır geliyor havası bir soluklanıp söze başlıyor :

hey sözde sevenler !

ne de güzel gider ikisi birlikte samimiyet ve aidiyet

nedir kendinize kapandığınız taç yapraklarınız

ki hayat zor ve aldatıcı

düşmeyin hele bir aslanın yediği yavrusunu seyreden ceylanın durumuna

dar buralar bana, iyi gelmez böyle havalar narin ciğerlerime..

erkek sorar:

peki o değil midir samimiyet ki bütün bir varoluşu büyüleyen

hesabsız sevmelerin egemenliğinde olmaz mı ilkbahar manzaraları

kendiliğindenliğimizin o narin çiçeğinde?

kadın atılır :

ama neyin garantisi var bu dünyada

yarı yolunda bahsettiğin cennetin yitip gitmek de var

geride gönül kırıklarından bir deniz

avuçlarımız kan..

bay Dondante bu esnada çoktan sahneyi terk eylemiş bulunmaktadır

bu anının hangi diyarlardan gelip de hatırını sorduğunu anlamaya çalışmaktadır

yüzlerce yıllık bir grinin içinde yürümektedir

adımları enerjik elleri ceplerinin içinde üşümekte

bütün bu olup biten ya şaka olmalı ya da kötü bir rüya, aklımın tutulup kalması ip atlayan bir çocukta, ayakkabılarımı bağlamayı bir türlü hatırlayamayaşım, her alış verişden dönüşte evi unutmalarım, hem bilen var mı askerde geçirdiğim koskoca bir yıl boyunca neler olup bittiğini, ben bilmiyorum, anlama yetimin istemimle bu denli sarmaş dolaş oluşu, hakkımda anlatılan birşeyi ilk duyuşumda olayda sözkonusu olan kişinin ben olduğunu bir türlü kavrayamayaşım, büyük bir ayıp ve yenilgi sayışım bir başkasının benden sıkılmasını, neden, bu kadar aciz bir iletişim, iletişsiz ve ufku dar bir iletişim bizim yaşadığımız, neden insan hayatı bunca yazılmış çizilmiş bestelenmiş filme alınmış acılar yaşanmış çok bir birikimle bile halen değersiz ?

aylardan güzel bir ankara sonbaharı ama eskilerinden

çift zihninin arkaplanında karşılıklı menfaate dayanan bir barışma sahnesi yaşamakta

bir çiçekçinin önünde anımsamakta bir takım güzel hatıralarını bay Dondante

güller manolyalar sümbüller hanımeli hanımeli hanımeli

peki söyleyin bana masum mudur bay Dondante ..

yorum
  1. Danubsky dedi ki:

    Masum mu bilmem, ama suçsuzdur Dondante:)

  2. banu dedi ki:

    masumdur. ama çift zihnindeki med-cezire yenik düşmesi olasılığından yanılsamadan muaf olduğunu söyleyemeyiz.

    daha çok üzecekler -hayatı ellerinde tutumaya çalılırken onu buhar edip uçuruanlar-…

  3. passive dedi ki:

    yalnızlığı harcasın da bay dondante, alıcı bulamazsa nolur o zaman hali..yazık değil mi ona..yalnızlığına.
    hem masum değil dondante asla.

  4. an(ı)lık dedi ki:

    masum değiliz hiç birimiz diyesim geliyor içimden..ki çok eskidendi çok eskiden..

  5. Skoer dedi ki:

    Ben güveniyorum dondante’me.

  6. bencilkirpi dedi ki:

    masum olsa ne-neyi değiştirir mete

  7. oyunbozan dedi ki:

    form açıp böyle bir değerlendirmeye gitmeye ne dersiniz.
    Dondante masum mu…
    Dondante yanlızlığını tüketsin mi…
    Dondante sabah gözlerini açtığında yanında kimi görmek ister…
    Dondante sabah gözlerini açmak ister mi…

  8. an(ı)lık dedi ki:

    herkes kadar..
    kim kimi tüketebilirse..
    onu yalnızlıktan kurtaracak sıcak bir nefes belkide
    neden olmasın hayat;mucize

an(ı)lık için bir cevap yazın Cevabı iptal et